~~~~~~~~~~~~~~~

Sana Açılıyor Göz Kapakları Hayatın




işte bir gece yarısı daha sensizliği doğurmakta

yine özlemin çığlıklara karışmakta

rüzgar penceremin perdesiyle raksa tutuşmuş

elimdeki kahvem buz tutmakta

odamın içini doldurmuş dalgaların uğultusu

senin yokluğunda gün geceye, gece güne dolanıyor

uyku diye yattığım, gün diye uyandığımsın

her sabah nasılda sana açılıyor gözkapakları hayatın

yokluğunda kuşlarla konuşuyorum çokça

çiçeklerimin kenarına konan bir kumru 

ulu orta öpüşlerini bırakıyor sardunyalarıma

martılar maviyi kucaklayıp konuyor balkonuma 

ben yine şiirler yazıyorum sana dair

şiir yazmak kolay iş sevgilim

özlemekten çok daha kolay

sözcüklere uzanıyor da parmaklarım

bir sana uzanıp tutunamıyor

seni özledikçe içimden sözcükler fışkırıyor

ve tüm sözcüklerin başı sonu yine sana varıyor

hayatın çalkantısına kapılmış gidiyorum

her hücrem yokluğunun girdabında

boğulmadan tutup çeksen beni kıyına

belki olurduk iki çakıl taşı bir sahil kasabasında

Hamiyet Akan

20.06.2023


Bir Gün




Beni ararsan 

Sana esir düştüğüm saatlerde ara

Kendini yazdırdığın takvimlerde ara

Gücümün tükendiği yolların ıssızlığında

Kızıl bir goncaya akan bülbülün kanında ara


Beni ararsan 

Verdiğim onurlu kavgamda ara

Göğsümde taşıdığım sonsuz mavilikte ara

Düşüp yıkılmadığım bir meydanda

Sırtıma sapladığın hançerde ara


Beni ararsan 

Yaktığın ıssız dağ ateşinde ara

Hücrelerimin etrafa saçılan kıvılcımlarında ara

Ruhumu savuran poyrazlarda 

Kor alevlerle sana yanışlarımda ara


Beni ararsan 

Kuytuda açan bir çiçekte ara

Boynu bükük asil duruşlarda ara

Yağmur düşürmemeye ant içmiş bulutlarda

Yeleleri rüzgarlı ormanlarda ara


Beni ararsan 

Devrim olan gülüşlerinde ara

Kanyon yeşili gamzende ara

Dönüp baktığın aynaların izdüşümünde

İnkarlarda değil ikrarlarda ara


Hamiyet Akan

03.01.2023


Gitme Kal Benimle



gitme kal benimle

deniz güneşin dudaklarından öpene kadar

gün batıp yeniden doğana kadar bekle

sağım solum seninle ışıyana kadar 

ışığınla ruhum hayat bulana kadar bekle

 

 gitme kal benimle

yağmur bulutları gidene kadar

ellerim avuçlarında ısınana kadar bekle

buğulanan camlar çözülene kadar

radyoda çalan müzikler susana kadar bekle

 

gitme kal benimle

demlikteki kahve bitene kadar

kahve kokusuyla sarhoş olana kadar bekle

dudaklarımızdan yudum yudum içene kadar

her yudumda aşka karışana kadar bekle

 

gitme kal benimle

diyemediğim onca sözü diyene kadar

dilim çözülene kadar bekle

ağlaya ağlaya susana kadar

sustuğum yerde sen konuşana kadar bekle

 

gitme kal benimle

göğsünde ben uyuyana kadar

kokun içimi tavaf edene kadar bekle

gözlerim sana açılana kadar

gözlerinde huzuru içene kadar bekle

 

gitme kal benimle

kış ayazını yitirene kadar

titreyen içime bahar yürüyene kadar bekle

takvimler gülümsetene kadar

aylar yıllara değil de

sen bana karışana kadar bekle 

 

Hamiyet Akan

18.11.2022

Sahne Arkası


Yoruldum sevgilim, sevinçlerimin boynu bükük kalmasından, 
Üşüyen ellerimin yalnızlığından, 
Gülüşlerimin aynalardan dökülmesinden yoruldum. 
Kum saati gibi akıp bitiyorum sessizce
Sonra ters çevirip yeniden bitmeyi bekliyorum.
Bir oyun sahnesinde gibisin,
Sadece izliyorsun hayatımı, acılarımı, gözyaşlarımı. 
Sana olan çığlıklarıma kulaklarını tıkayıp öylece seyre dalıyorsun.
İpekten kanatlarım kırılıyor, yapma bunu bana!
Beklerken soluyor penceremdeki sardunyalar.
Papatyalar zaten kaldılar hüzzam makamında.
Ah gülüşüne ömür verdiğim, sende ki şu inat,
Beni acılara gark ediyor, heyhat!
İsterdim ki başım düşsün dizlerine, 
Saçlarım yarenlik etsin ellerine.
Bir papatya tak saçlarımın tellerine,
Tüm papatyalar gülsün alabildiğine.
Eğilip öp gözlerimden gözlerime düşür cenneti.
Ah sevgilim, bilmiyorum elimi kolumu kıran nedir böyle?
Nedir burnumun direğini sızlatan şey?
Direnen, çabalayan, deli bir nehir gibi içimde akan ne?
Nedir seni yanım, yörem, çilem, çarem eden?
Ben şaştım kaldım boğuluyorum düşünceler denizinde.

Hamiyet Akan
16.11.2022


Merhaba Canım Gözlerin

Bir çift gözde nasıl hayat bulur insan, nasıl dünyadaki tüm zamanları durdurur, nasıl siler tüm dertleri o anda...

Gözlerine baktım bugün hem de derin derin. Sandım ki cennet bahçesine düştüm dünyada. Kalbi gülümser mi insanın, gülümsedi tepeleme dolu bir sevdayla. Gözlerine baktığımda anladım ki ben nefesimi tutup beklemişim bunca zaman, boğulmuşum nefessizlikten, sensizlikten. Bir müptela gibiyim gözlerine, baktıkça geçiyorum başka boyutlara. Koşul yok, sınır yok, gözlerine baktığım topraklarda yasak yok. Alabildiğine koşuyorum durdurabilecek kimse yok. Ben gözlerine her baktığımda mağlup oluyorum bile isteye sevdana. Tek kelime etmeden, dokunuşlar olmadan teslimiyet bayrağını çekiyorum gözlerinin vatanında. Bir dağ yamacında durup, içine dolan serin rüzgara kollarını açarsın da bir ferahlık dolar ya göğsüne, işte öyle bir şey gözlerin. O taze havanın ciğerlerimdeki dansına bıraktığında kendimi iller, göller kıtalar aşarım olduğum noktada. Denizler, okyanuslar benim olur. Açıktan gemiler geçer sonra dönüp gelirler kıyıma huzuru boşaltırlar. Ne hoş ey Tanrım, içime dolan bu duygu ne hoş derim. Dualar ederim gözlerinin yamacında, şükür secdelerine kapanır yüzüm o uçsuz vahada. Gözlerin dudaklarımın kenarına yapışıp kalan tebessümdür ılık ılık ve dünyama çokça aydınlık. Ey Aşk, martılar gibi yurtsuz şu ruhuma yurt bellemişim gözlerini, nereye gitsem gözlerinedir dönüşlerim. Gözlerinde bir şehir ateş altında, şiir sıkmışlar üzerime delik deşik olmuş içim aşkından. Bak yine bugünde her gün gibi gözlerinden başlıyorum hayata. Merhaba canım gözlerin, merhaba canım Aşk, merhaba!

Hamiyet Akan

10.11.2022



Kayıp Lisan




Sancılı bir özlem yolculuğu bu, bir yandan coşkulu bir nehir gibi sınırsız çağlamak, bir yandan suskunluğun dehlizinde kalıp boğulmak arasında kalan adını koyamadığım duygu sağanağı. Sanki uzay boşluğunda birbirini teğet geçerek savrulan iki yıldız gibi uzağız seninle. Bir yerde çarpışsak dağılıp ufalanacağız, zerremizi bulamayacaklar. Evrenin en kuytu sevgisi bu, öyle derin öyle sonsuz ki kendimiz bile ulaşamıyoruz. Bir çığlık gibi yayılıyor ama gören anlayan yok. Özlem cenderesinde sıkışıp kalmışım ne cümlelerim yetiyor anlatmaya, ne nefesim ömrüm yetecek bu sevda bilmecesini çözüp sonuçlandırmaya. Avuçlarıma aldığım su gibi ya da yüzlerce kum taneciğinin parmaklarımın arasından akıp dökülmesi gibi kaybolup gidiyorum zamanın zembereğinde. Bilmiyor, görmüyorsun herkes gibi. Rüyalarla dolu bir köşküm var. Bir sevda lodosu eser çiçekler savrulup dolar gönül penceremin pervazlarına. Senin renklerinden bihaber olduğun gökkuşağı yağar bahçeme, devrim gibi bir şey olur içimde. Bir yangındın sen ve ben korkmadım yangınına düşmekten. Düştüm, yandım, küllerimin arasında hala köz olmuş yaşıyorum ama görmüyor, anlamıyorsun. Ve ben yoruldum bunu anlatacak bir lisan bulamamaktan. Neruda aslında özetlemiş her şeyi; "Aldırmadan gidemiyorsa, aldırmadan kalmayı bilmeli insan. Çünkü henüz icat edilmedi; anlamayana anlamayı öğretecek bir lisan."

 Hamiyet Akan

 


Dönülmez Ufuklar




Gittiğin gün
Tüm nağmeler sustu
Udi küstü dokunmaz oldu tellere
Notalar kör bir isyana düştü 
Bestesi, güftesi bilinmez oldu

Gittiğin gün 
Sözcükler kalbinden vuruldu 
Şiirler düşmez oldu kaleme
Hokkada mürekkep küstü 
Divit ucundan aşk damlamaz oldu  

Gittiğin gün 
Deryanın mavisi soldu
Ay parlamayı bıraktı 
Yakamozlar terk-i diyar etti 
Aydınlığı karanlıklar boğdu 

Gittiğin gün 
Baharın koynuna hazan doldu
Dağlardan yeşil tecrit edildi
Nehirler çağlamayı unuttu
Kırlarda papatyalar kurudu

Gittiğin gün 
Gülistan tarumar oldu
Bülbül feryadı figan oldu
Hasretlik yaktı geçti nar ile 
Gül-i ranada yangın oldu 

Hamiyet Akan

18.04.2022

Denemedim Değil

  


Hasretini aldatmayı denedim aslında 
Türlü numaralarla gark olsun istedim yokluğa 
Yollar kat ettim uzak diyarlara
Dağlar, tepeler, denizler aştım fersah fersah
Her gün batımında uğurladım aşkı denizin koynuna
Yeminler ettim geceler boyunca
Bir elim kalbimin üstünde kaldı çıkmasın diye dışarıya 
Elimi çeksem her şey dökülüverecekti ortalığa 
Sustum ne kadar susulacaksa
Ama susmak öldürüyor insanı her solukta
Şiirlerimden geçitler yapmışım bak nasılda sana
Bir cümle uzağındayım oysa
Gülüşü cennetin ispatı olan yâr
Seni ne kadar özlediğimi anlattırma bana
Sahile vuran yarım kalmış deniz kabukları varken bunca

Hamiyet Akan

Özlemin İzdüşümü



Bekledim seni uzun uzun, sessiz sessiz. 
Tüm hücrelerim uyuşana, kalbim infilak edene kadar bekledim.
İçmeden sarhoş olur gibi, dilim tutulup lal olur gibi bekledim.
Uykulardan uyanıp, suya ellerimi uzatır gibi bekledim.
Her bekleyişi fırından çıkan ekmek kokusu gibi nimetten saydım.
Bir aminin yüzü suyu hürmetine kabul buyurdu kalbim her bakışını,
Evim bildim, yuvam bildim gözlerinin kuytusunu.
Karda açan bir çiçeğin baş kaldırışı gibi bekledim,
Bir dağ başında iliklerime kadar titredim.
Şehir şehir kaçtım, şehrin göbeğinde yine sensizliğe yakalandım.
Köşe kapmaca oynadım yalnızlıkla, önüm arkam sağım solum sendin oysa.
Sonra vazgeçtim beklemekten, 
Bıraktım bir hayalin peşinden düşe kalka koşmayı.
Bir gün uyandım, elime yüzüme bulaşan aşkı yıkadım bir nehir yatağında.
Koca nehir sen oldu, aktı gitti karıştı denizin koynuna.
Uçuşa yasak bölgelerde uçan güvercini serbest bıraktım maviliğin koynuna.
Dikenler kanatmıyor artık kanatlarını, uğurladım sonsuzluğa.
Parmak uçlarınla tenime çizdiğin haritaları silmek için günlerimi heba ettim.
Pusulasız, haritasız kaldım koca bir yaşamın ortasında.
Sonra buldum bir yolunu çıkmazlardan çıkmayı başardım.
Dudaklarımda kalan buselerini de ateşe verdim.
Yaktım ey Aşk, seni de kendimi de küle çevirdim.
Ama gel gör ki bir özlemin var bende,
Ağa dolanan balık misali can çekiştiğim.
...
Hamiyet Akan

Dut Ağacı



Bir dut ağacı vardı evimizin önünde 
Kaç kez tırmanmıştım bir tırtıl gibi üzerine 
Kaçıp kaçıp gizlenirdim yapraklarının içine 
Şimdi gecenin bu saatinde 
Aklım uçup gitmiş çocukluk düşlerime 
Daldan dala atlar gibi atlayıp duruyorum 
Bir düşten bir başka düşe 
Gözlerimden bir iki damla yaş süzülüyor 
Ve sonra ağacın doruklarına tırmanıp 
Göğün maviliğini bulmak gibi aydınlık 
Bahar gibi sıcacık bir şey oluyor 
Sen düşüyorsun aklıma 
Yüzün, ellerin, gözlerin
Can veren o sıcacık nefesin
Firar edip geliyorlar sol yanıma 
Ve benim kaçıp gizlenecek bir dut ağacım yok 
Gecenin bu saatinde seviyorum seni ulu orta 

Hamiyet Akan
20.01.2021
03:42



 
Theme:deluxetemplates.net