Dün nöbet çıkışı, tutup iş arkadaşımın kolundan, “gidelim ne
olur bugün bir yerlere, eve gitmek istemiyorum.” dedim. Zira içimi bunaltan
haberler alıyordum ardı ardına… Son üç günde aldığım iki haberden ikisi de bir gün olacaktı ama bu kadar erken beklemiyordum. Biri her ne
kadar üzülsem de payıma susmak düşen bir durumdu. Diğeri
ise sağlığımla ilgili idi, elimde sonucum neye yoracağımı bilmiyordum. Onun için üç ay
sonrasını beklemekten başka çarem olmadığını biliyorum ve buradan hücrelerime
sesleniyorum lütfen rahat durun durduğunuz yerde. Üç ay sonra adam gibi çıkın karşıma..!
Neyse bunları geçelim de sağ olsun arkadaşım kırmadı beni. Yurt raporlarını müdüre teslim edip, atladık otobüse… Önce dedik hadi gidelim Bostancı sahiline,
bir çay içer yürürüz. Tamam deyip anlaştık. Fakat yolda benim deliliğim tuttu
ve dedim ki: “Nuran, gel gidelim Büyükada’ya…” “Olur” dedi.
Bostancı’dan saat 10:35'de direk Bostancı vapuruna bindik.
Vapurun güvertesine geçip oturduk. Denizin maviliği, güneşin sıcaklığı ve
martıların eşsiz çığlıkları arasında yol alıyor, susuyor ve ruhumuzu
temizliyorduk. Çantamdan son zamanlarda okuduğum kitabı çıkardım, önce kitabı
inceledik sonra o birkaç sayfasını okudu ve “hadi bitir kitabını” dedi. Zaten birkaç
sayfa kalmıştı ve birkaç dakikada bitiriverdim. Ardından seyre daldık Şehr-i
İstanbul’u, martıları… Aslında ne kadar yaşamaya ihtiyacımız vardı arada bir
böyle kaçışları…
Büyükada’ya 30 dakika
gibi kısa bir zamanda vardık. Biraz ada da yürüdükten sonra güzel bir tarihi
fırın bulup daldık içeriye, aldık mis kokulu simitlerimizi ve indik sahil kenarına…
Tam vapurların kalktığı yere yakın bir çay bahçesine oturduk. Gelen çayın
nefisliğinden peş peşe çay içiyorduk. Dükkân sahibine az kalmıştı “abi sen bize
çaydanlığı getir” demeye:)
Baktık martı kardeşler bize komşuluk ediyor biz de elimizdeki
simitleri paylaştık onlarla. Simitlerin çoğunu denize düşmeden kapıyorlardı. Bir
tanesi öyle hızlı geldi, öyle alçaldı ki kanatlarından birini başıma çarptı,
ben de anlık heyecan ve yüzümde gülümsemeye neden oldu. Bu arada çayın tadının
nefisliğine dayanamayıp çay getiren abiye “elinize sağlık nefis bir çay
demlemişsiniz” deyip müesseslerine ve kendilerine teşekkür ettik ama abi
hayattan bezmiş bir halde idi ve bizi duymadı ve sessizce yanımızdan uzaklaştı.
Kim bilir ne derdi vardı dünyasında çözemediği.
Biz martılarla oynaşırken yan masamızdaki yabancı aile
fotoğraflarını çekmemizi istedi neyse onlara fotoğrafçılık yaptıktan ve
teşekkürlerini şahsen aldıktan sonra çayımıza ve sohbetimize kaldığımız yerden
devam ettik. Baktık çaycı abi bize çay yetiştiremiyor ve bizden başka da höpür
höpür çay içen yok:) en iyisi mi biz kalkalım artık dedik ve hesabı ödeyip
kalktık.
Biraz yürüdükten sonra Mado dondurmacısına girip kış mış demeden
kendimize ikide dondurma ısmarladık. Elimizde dondurmalar Büyükada’da uzunca
süre yürüdük. Evler, çiçekler, sessizlik, mandalina ağaçları, renk renk kapılar pencereler içimize huzuru
doldurdu. Zaten ne vakit buraya gelsem unutuyordum acılarımı, sıkıntılarımı… Dönüşte adamın birinin elinde mimoza gördüm ve çok üzüldüm keşke o mimoza çiçeklerinden bende de olsaydı diye :( Aklıma geleydi alırdım da gelmedi işte neyse...
Her ikimizi de iyi gelen bir gün geçirdik. Teşekkür ederim arkadaşım beni
yalnız bırakmadığın için… Güzel bir gündü çok güzel…
Değişiyor sevgiler; bazen kayboluyor, bazen devleşiyor.
Değişiyor zaman; bazen
kağnı gibi gidiyor, bazen hızlı tren misali...
Değişiyor insanlar; bazen acıya gark ediyor, bazen şefkate…
Değişiyor günler; bazen kahrediyor, bazen boğuyor mutluluğa...
Değişiyor her şey, herkes…
Dünya değişe dursun…
Değişiyor bedenimde tüm hücreler, büyüyor anormal şekilde…
Hamiyet Akan
ben büyük adaya hastayımki:) mazi aklımda canlandı ilk sevdiceğimle gezmeye gelmiştik 1 günde kalmıştık çok sevdiğimizden. ama dediğin gibi geğişiyor herkez ve herşey fakat değişim iyidir her daim değişim şart:)
YanıtlaSildilerim hücrelerin seni üzmez :(
Eminim o da sana hastadır :) anılara yolculuk etmek iyidir. Keşke her yaşanan an, insan ömründe hoş bir seda bırakabilseydi. Dünya üzerinde dilerim iyi değişimler olsun Narkoz ama benim hücrelerde daha fazla değişim olmasın. Teşekkürler arkadaşım.
Silne güzel yapmışsınız oh vallahi çok iyi olmuş bence. İyi ki gitmişsiniz.. Sevindim güzel bir vakit geçirmiş olmana. Sağlığınla ilgili de inşallah ciddi bir şey çıkmaz üç ay sonra seni rahatlatan bir sonuç olur inşallah... her şey değişir dediğin gibi, aynı kalmaz... Kötü de aynı kalmaz o da değişir iyileşir güzelleşir inşallah..
YanıtlaSilAynen öyle canım biz de dönerken iyi ki gitmişiz dedik. Şu an için belirsizlik hakim çünkü iki sonucunda aynı çıkması lazımmış kötü denmesi için. Bekleyelim bakalım "Mevlam neyler, neylerse güzel eyler." Her şey herkes için güzel olsun inşallah. Bir hayal kur, teşekkürler arkadaşım.
SilÇok güzel yapmışsınız Hamiyetcim.
YanıtlaSilHücrelerin de kendilerini bilsinler, abartmalarının lüzumu yok...Geçti geçti...
Handan, ne güzel dedin bence de abartmasınlar. Geçecek inşallah..
Sildilerim iyi çıkar sonuçların.
YanıtlaSilne hoş, tatlı bir gezi olmuş.
adalar hep merak ettiğim yerlerden.
kendine çok iyi bak:)
İnşallah canım teşekkür ederim.
SilGel Mavim gezdireyim seni :)
Sende çok iyi bak canımcım..
3 ay çabucak geçer ve hayırlı haberler alırız inşallah.içini sakın karartma.her ne olursa olsun içindeki umut seni mutluluğa kavuşturacak.
YanıtlaSilSağol canım, hiç merak etme ilaçlarımı kullanacağım ve iyi haberi 3 ay sonra kapıp geleceğim:) Ama işte umut denen veledi bir elime geçirsem eşek sudan gelinceye dek döveceğim yahu ne vakit yakalasam elimden kaçıp gidiyor.
SilÇok güzel dile ve kelimelere dökmüşsünüz okurken insan kalıp gidiyor sözlerin cümlelerinin içinde yüreğiniz dert görmesin büyük ada çok güzel bir yerdir gezmiştim sakinliği ve huzuru çok güzeldir ..Rabbım her daim güzel haberler almanız dileğiyle umutlarınız her daim avuçlarınız da toplasın ..Sevgiler saygılar şehri -i İstanbul'um-dan ..
YanıtlaSilHamiyet Hanım ... :)
Bu güzel dileklerine, sözlerine çok teşekkür ederim. Sessizkaldım, inşallah Rabbim herkese güzel haberler nasip etsin. Şehr-i İstanbul hep gülümseyen yanı ile baksın sana :) Benden de kucak dolusu sevgiler.
SilEyvallah Hamiyet Hanımcım bir gün bende size çay içireyim
Sil:) Amin cümlemiz için inşallah ...
Çok isterim canım neden olmasın seve seve :) Çay ve Şehr-i İstanbul'a hayır diyemem ben :)
Siltamam o zaman anlaştık canım :)
SilTamam :) Çay günümüz için ayarlamaları mailden yaparız hamiyetakan@gmail.com buradan bana ulaşabilirsin.
SilNe hoş bir yazı..Umarım güzel sonuçlar alırsınız..Ah o hücreler:):) Her şey iyi olacak..
YanıtlaSilSevgilerimle:)
Yalnızlar Rıhtımı, sayfama hoş geldiniz. Teşekkür ediyorum. İnşallah iyi olacak her şey.. Benden de sevgilerle :)
SilAcil şifalar diliyorum
YanıtlaSil:)
Ne güzel, kendiliğinden şekillenmen bir gün geçirmişsiniz arkadaşınla.
:)
Sağlığına ilgili güzel haberleri de yaz olur mu
Ve değişsin hayat herşeyiyle sadece kalbimizin huzuru baki kalsın.
:)
Pe hito, içten sözlerin yorumların beni çok mutlu ediyor. Can-ı gönülden çok çok teşekkür ederim. Sen bin yaşa mutlu yaşa emi :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilİnsan kafasındaki bulanıklığı bir başka deyişle sisli havayı dağıtabilmesi için, değişik bir mekanda yanında dertleşeceği biri ile olması kadar daha güzel bir şey olamaz.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey, aynen katılıyorum size ve teşekkür ediyorum.
SilSaygılarımla...