Ruhunu terk etmişti dünya,
Sislere teslim olan İstanbul’da öyle...
Vapurların artık sesleri duyulmuyor,
Martılar simit kapmak için çığlık atmıyor,
Çay bardaklarına kaşıklar çarpmıyordu.
Kestaneciler“Kestane kebap”diye bağırmıyor,
Simitçiler“Sıcak sıcak simit” demiyor,
Çiçekçiler “Alasın güzel ablama bir gül”
diyerek kimseyi rahatsız etmiyordu.
Her yer öylesine sessizdi ki;
İki kelimeyi bir
araya getirip seslensem,
Yokluğuna çarpıp geri
gelecekti.
Duymayacaktın..!
Buğulu bir şubat sabahı,
O iki kelime dudaklarımda asılı kaldı.
Bense yutkunup sadece sustum…
susmak iyidir ammaa böle kalabalık cümleli şiirler seviyorum,az kelimeliler ruhunu kaybeder bana.nostalji&istanbul içiçe çok güzel ellerine sağlık :)
YanıtlaSilsevgiyle.
Teşekkürler Tolga, beğenmene sevindim.
SilBenden de sevgiler..
Bu siirin duygulari beni asar...
YanıtlaSilNarkoz, beni de aştı emin ol.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilSessizlik çok kötü. Aslında tüm bağırmalar ve çağırmalar kısacası hayat devam ediyor da bizler duymuyoruz. İşte, kötü olan sessizlik bu olsa gerek...
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey, bir şeyleri bir şekilde duymuyoruz ve en sağır olduğumuzsa maalesef duygularımız.
SilTeşekkürler, saygılar.
şiir de şarkı da yine çok iyii:)
YanıtlaSilsevgilerimle
Teşekkürler Mavicim, benden de sevgiler :)
Silbugunlde boyle sıırler ıyı gelıyor ruhums beslenıyorum acıyla
YanıtlaSilbanada beklerım sevgıler
The Bircan, hoş geldin. Şiir ruhu besleyen ve iyi gelen en iyi ilaçtır. Tabiki gelirim. Benden de sevgiler..
Sil