“Çık çık hemen çık o evden, sen iyi değilsin” dedi. Kimselere belli etmesem de evet,
iyi değildim. 12-13 yaşlarımda bir yaz günü, güneş sıcacık, deniz masmavi idi
ve ben bir deniz yatağının üzerinde uyuya kalmıştım. Başım mı dönmüştü bu
güzellikten, güneş mi başıma geçmişti bilmem ama uzunca süre uyuya kalmış ve oldukça derine sürüklenmiştim. Uyanıp
ayaklarımı yere bıraktığımda boşluğa düşmüştüm. Deniz yatağı ellerimden kayıp
gitmişti uzaklara. Bir sulara gömülüp, bir çıkıyordum. Son günlerde tıpkı o gün ki gibiydim, ayaklarım
yere değil, boşluğa değiyordu ve ben korku içinde çırpınıyordum. Oysa boşa
çırpınıyor ve her çırpınışımda daha derine çekiliyordum. Geçen cumartesiden bu
cumartesiye boğulmuştum günlerin içinde, her gün devleşmişti gözlerimin önünde. Evet, iyi değildim hem de hiç iyi değildim.
Çık dedi, çıktım… Saat 13:30’da Salacak’ta buluştuk. Bilmezdi
ama bilirdi dile getirmediğim dertlerimi, iyi olmadığımı sessizliğimden,
durgunluğumdan bilirdi. Üstelemezdi, irdelemezdi beni. Ben susardım, o
anlatırdı, ben dinlerdim saatlerce. Onu dinlerken dertlerim kafamdan dağılırdı.
Önce birbirimizi tebrik ettik Aöf sınavındaki başarımızdan dolayı. Hadi o başarırdı da ben bu bulanık beyinle nasıl geçmiştim o derslerden, şaşkınlık içindeydim. Tebrik faslının ardından iki şekerli kahve ısmarladık, Üsküdar’da denizin kıyıya
vuran dalgaları eşliğinde içtik. Ardından
sohbet aralarına çaylar eşlik etti, sonra baktık midemiz zil çalmaya başladı,
onu da susturup devam ettik.
Herkesten farklı biriydim ben konuşmaktan çok dinlemeyi
severdim, bilirdi. Bugün 17:30’a kadar seve seve, can kulağı ile dinledim onu.
Dedi ki: “Abla kafanı şişirdim, özür dilerim, yine hep ben konuştum sen
dinledin.” Gözlerimi dikip gözlerine, dedim ki: “Kardeşim, sen benim sadece bu dünyalık değil, diğer tarafa da
taşıyacağım bir insansın. Bil ki; dinlerim seni ahrete kadar.” O mutluydu ablası olduğum için, ben mutluydum
onun gibi bir kardeşe sahip olduğum için.
Kardeşim, biriciğim, sessizliğimi dinleyenim, herkes gitse de gitmeyenim; 2010 yılından beri ömrümdesin ve hep
ömrümde ol. Ayrılırken teşekkür ettin ya, etme çünkü asıl ben sessizliğimden
bıkmadığın için sana teşekkür ederim. Canım kardeşim, dilerim o gönlündeki güzeli bulur ve sonsuza dek mutlu olursun.
Hamiyet Akan
Ben de çoğunlukla dinleyenlerdenim. Aslında dinlemiyorum da galiba. :P
YanıtlaSilDinlemek güzeldir Yolcu.
SilYazıların yüreğimin en derin yerine dokunuyor. Sanki bana ait olmayan bir acıyı bana aitmiş gibi hissettiriyor. Bu da sizin anlatımınızın ve kullandığınız dilin becerisinden, güzelliğinden.
YanıtlaSilUmarım mutluluğa saplanır, bir gün içinizde size dert olan her şeyi sizden uzak yerlere bırakmayı başarırsınız.
Sevgilerimle
:)
Böyle hissetmen senin yüreğinin güzelliğinden, karşındakiyle empati kurmandan ama sakın Pe hito sakın diyeyim, değmesin acılarım yüreğine.
SilTeşekkür ederim, inşallah herkesin yüreğine mutluluk saplansın ve orada sonsuza dek kalsın. Benden de sevgiler gülen yürek :)
insanın susarken bile bir dinleyeni olması ne kadar güzel.her daim yanında olmak istemesi...güvenebileceğin bir omzun varlığından haberdar olmak ne kadar güzel ve özel duygular...
YanıtlaSilKelimelerle Dans, ben zaten konuşamam ki ancak susar ve dinlerim ve genelde sustuğum, kendimden bir şey anlatmadığım için de etrafımdakiler benden sıkılıp terk eder. Bu kardeşimse benim sessizliğimden sıkılmayan tek insan.
Silne güzel.
YanıtlaSiliyi ki var dostlar..
Mavim, insanın ömründe konuşamasa da suskunluğunu bari dinleyecek birisi olmalı..
Sil:)
YanıtlaSilGülümseyen surat, derslerden ve yaramazlıklardan fırsat bulup gelmişsin hoş gelmişsin :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilİnsanın "iyi ki varsın" diyebileceği bir kardeşinin olması kadar daha güzel ne olabilir ki?
Selam ve dualarımla.
Merhaba;
SilAllah herkese "iyi ki varsın" diyebileceği insanlar versin.
Teşekkürler Recep Bey.
Saygılarımla..