Resim: Zindy
sardı ortalığı
reçetesiz sessizlikler
reçetesiz sessizlikler
sessizliğin içinde
o bitmeyen devinimler
o bitmeyen devinimler
oysa zamanında el atılmalıydı
hızla kelimelere sirayet edene
kırgınlık belli edilmeliydi
teslimatı geç kalan cümlelere
artık az gelir ne söylense
içten içe çürüyen bir bedene
halâ duruyorken
boynuna geçirilen ipin izi
silmeye çalışırsın
tuvalindeki renksizliği
sanırsın ki hayat
iyi bitirecek bu sefer celseyi
üzerinde grilikler kol gezerken
bunu düşünmek delilik olsa gerek
kaybolur mu hiç
şehre çöken sisin ağırlığı
işte insan böyledir
bulunduğu yere bakmaz
gönlü olur aymaz
aslında boşa koysa dolmaz
doluya koysa almaz
ve bildiği hiçbir kalıp
bir diğerine uymaz
bir diğerine uymaz
yürek sukuta eşlik eder
sukut
en olmazların kıyı kentlerine
en olmazların kıyı kentlerine
bir garip hal çöker
serkeş yüreğin köşelerine
çağlayıp akar
içinde yükselen şiar ile
içinde yükselen şiar ile
bilmez ki
dönmüştür yürek paspasa
dönmüştür yürek paspasa
gelen geçen
çiğniyor ayaklar altında
çiğniyor ayaklar altında
bir kayboluş gizlidir artık
tekabül saflarında
sonunda insan
sığınır teslim bayrağına
sığınır teslim bayrağına
aldırmaz tıynetinde var olanlara
saat gebeyken uçurumun tiktaklarına
sarılır silahın soğuk kabzasına
ve bir seferde çeker tetiği
katlediverir içindekini
bundan sonra hükümsüzdür
bundan sonra hükümsüzdür
bensiz kişiliği
Hamiyet Akan
varlığın itilmişliğini ya da zamanın çaresizliğini çok şairsel anlatmışsın Hamiyet, her bölüm farklı bir hayatı anlatıyor...
YanıtlaSilVarlık çıkmışsa idam sehpasına,
SilÇaresizlik kol gezer dört bir yanında.
Serkan, hoş geldiniz.
Yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Merhaba:)
YanıtlaSilne güzel dizeleriniz..
kaleminize sağlık..
sevgilerimle..
Maviye iz süren, merhaba.
YanıtlaSilHoş geldiniz sayfama mavilikler getirdiniz :)
Teşekkür ederim.
Sevgi ve muhabbetlerimle...