Resim:William Fraser Garden
Burası reçetemsi kimlikler dünyası
Acıdan başka bir şey değil
Deva diye sana sundukları
Bilmezsin
Sadece sessizce izlersin
Otopsi masasında parçalanışını
Nasılda acımadan doğrarlar her bir yanını
Kalkıp dur diyemezsin
Gücünün yetmediği bir iklimde
Parmaklarına dolanan sessizliğin kölesisin
Bak, bak ve seyret
Nasıl bitirildiğini
Hâlbuki sen gündüze gebeydin
Renk cümbüşleriyle raks edecektin
Olmadı doğuramadın
İzin vermediler
Rahminden çekip aldılar
Sen yağmurlara karıştın
Onlar devam ettiler
Doğradılar bin parçaya
Bak, bak ve gör
Aç gözlerini
Etrafa saçılan senin hücrelerin
Yeter artık
Toparla(n)malısın
Yakılıp karışmadan
Sonsuzluğa küllerin
Hamiyet Akan
''acıdan başka bir şey değil, deva diye sana sundukları''
YanıtlaSilNe acı bir cümledir bu sevgili Hamiyet!
Niceleri vardır ki parçalar, yok eder, satar, düştüğünde bir tekmede o atar...
Kolay değil elbet toparlanmak ve hiç kolay değil deva diye sunduklarının acı olduğunun farkına varmak.
Sevgiler canım
Nasıl bir yaşam düzenidir bu,can vermenin bile bedeli var, teorik sorgusu yapılıyor ceset üzerinden.)
YanıtlaSilYasal bir kurum olan adli tıp,morgtaki naaşları bilim adına lime lime parçacıklara bölebiliyor.Sonrasında bir naylona sarılı et ve kemik encamı ile doğaya dönüşü başlatıyor, moluküller canlılığını kaybetmiş olarak bir avuç kül halinde.
En kutsal varlığını dünya'ya getirmek isterken, kaderin ona ne aferist pusular kurduğunu belki son nefesinde hissedebilen ritüel anne!)
Sonrası neşterlerin hızıyla ahirete (sonsuzluğa) yolcu ediliyor ve de ölümün recetesi sahibine teslim edilemiyor!... Otopsi masalarından alınıp ebediyetin maremiyetine terk ediliyor!
Ardın da yürekleri acılı kirpikleri ıslak sevdiklerini bırakarak...
(Bu yazın!sonsuzluğa kavuşmuş sevdiklerimizi anımsatıyor)
Nasıl çaresiziz bazen elimiz kolumuz bağlı üstümüze çöken acıyı yaşarız.
YanıtlaSilVe ne güzel anlatmışsın ince derin zekanla bunları dizelerinde ve sonu bağlamışsın evet kalkıp toparlanmalı ...
sevgi seninle olsun hep Hamiyetim öpüyorum seni..)
Merhabalar Hamiyet Hanım,
YanıtlaSilReçetemsi kimlikler dünyasındaki bedenlerimizin yakılıp, küllerinin sonsuzluğa karışmak üzere savrulmadan toparlanmamız mümkün olacak mı acaba?
Değişik bir konu ve yaklaşımla ele aldığınız bu harika anlatımlı şiiri kaleme alan ve bizimle paylaşan yüreğe sağlık ve mutluluklar dilerim.
İyi ve güzel olan ne varsa, paylaşmak adıan şimdilik hoşçakalın.
zaman gelecek parçalanmış-harcanmış bu bedenlerden yeni bir doğuş gerçekleşecek
YanıtlaSilselam ola şair sana
Sevgili Newbahar, farkına vardığında zaten dağılmış oluyor insan ama bir şekilde toparlanmak zorunda yaşayabilmek ve yaşatabilmek adına…
YanıtlaSilBenden de sevgiler canım…
Sevgili Nida, bir gerçekten sonsuzluğa intikal edenler, birde hayattayken sonsuzluğa intikal edenler var. Acaba hangisi daha acı?
YanıtlaSilBazen hayatı anlamaktan daha zor, içindekileri anlamak.
Gül’üm, çaresizlik zinciri bağlıyor elleri ve acılar yakıyor yürekleri ama artık kalkıp yürümeli…
YanıtlaSilSevgi hepimiz ile olsun gülüm çiçeğim…
Merhaba Recep Bey, olur inşallah diyelim ve yüzlerimizi geleceğe çevirelim.
YanıtlaSilSizin de yüreğinize sağlık. Güzelliklerin tüm insanlıkla olması dileğiyle…
Siz de hoşça kalın.
Sessizliğin çatı katı, öncelikle hoş geldiniz.
YanıtlaSilElbette yeni bir doğuş gerçekleşecek ve o gün tüm parçalar birleşecek.
Benden de selam olsun size…