ne muazzam bir şeymiş seni sevmek
çok uzağında
ama şah damarım gibi bana yakınken
seviyorum seni
hem de ulu orta gece gündüz
yağmurlarda çöllerde
hayatın bana biçtiği her durumda seviyorum
sense bir an bile bilmiyorsun
benim seni ne denli sevdiğimi
sensizlik denen şeyle
nasıl başa çıkabildiğimi bilmiyorsun
özlüyorum
bu yaşam kadar gerçek
ölüm kadar acı
ama dayanıyorum
ve avunuyorum
her sabah karşıma dikilen hayalinle
anıları yudumluyorum
kötü olanları hep atıyor beynim
toplayabildiği kadar iyi anı toplayıp
getiriyor önüme
hadi seç diyor
hangisinle avunmak istersen
hepsini kucaklıyorum bir görsen
sonra alıp her birini çıkıyorum dışarıya
kayalara anlatıyorum seni
denizin hırçın dalgalarına anlatıyorum
deniz analarına bile anlatıyorum
denizi analar basmış deyip
gülüyorum sonra
gülerken yaşlar dökülüyor gözlerimden
çayıma sen kattığım günden beri
boğazıma saplanan bir şey var
canımı acıtıyor hem de çok
çayıma sen kattığım günden beri
boğazıma saplanan bir şey var
canımı acıtıyor hem de çok
neyse neyse gerek yok şimdi
ortalığı ver yansın etmeye
güçlüyüm ben
bakma böyle dediğime
sen sakın üzülme
evet biraz günlerim soldu
biraz gecelerim bulanık
ve yüreğim
ah bu baş belası yüreğim
viran olan bir şehir gibi
lanet olsun ki dağınık
varsın olsun
içimde bir toparlayan var
adı sen
evet sensizken bile sen
kumsaldaki kum taneleri kadar sen
gökyüzünü kaplayan bulutlar kadar sen
içime çektiğim nefes kadar sen
yaratılan tüm renkler kadar sen
gökyüzünü kaplayan bulutlar kadar sen
içime çektiğim nefes kadar sen
yaratılan tüm renkler kadar sen
sonsuz kere yine sen
dağıtanda toplayan da yine sen
Hamiyet Akan