~~~~~~~~~~~~~~~

16 Nisan 2008

Bir Ömre Değen Şeyler

Bazı şeyler vardır umutla beklersiniz, gerçekleşmesi için dualar edersiniz. Gerçekleştiğinde bu sefer korkularınız başlar, ya gerçeğe dönen hayaller bir gün son bulursa, ya tüm renk cümbüşleri kaybolursa şeklindeki sorular sarar dört bir yanınızı ve içinizden yükselen sesler sizi tüketmeye başlar.


Bu tıpkı bahçenize ektiğiniz tohumun çillenip kök salışını ve büyümesini izlemek gibi bir şeydir. Günlerce, haftalarca hatta aylarca beklersiniz minicik tohumun size merhaba demesini ve bir gün beklenen gün gelir ve o kupkuru toprağa ektiğiniz, emek verdiğiniz tohum yavaş yavaş size merhaba der. İçinizi büyük bir sevinç kaplar, sığmaz yüreğiniz göğüs kafesinize ve haykırmak gelir içinizden…


Derken o tohum filizlenir kök salar, gün be gün büyümeye başlar. Siz onun güzelliğini seyrederken ve size yaşattığı huzuru yudumlarken zaman su gibi akıp geçer. Bir bakarsınız ki o minicik ektiğiniz tohum büyümüş gelişmiş ve en güzel çiçeklerini sizin için dermeye bile başlamıştır.


Bu sefer bir korku sarar benliğinizi; ya bir gün bu güzel çiçekler solup giderse!? Ya siz dünyanızda solmuş yapraklar ve kurumuş çiçeklerle baş başa yapayalnız kalırsanız!? Ne olacaktır o zaman?


Başlarsınız en derin düşüncelerin koynunda kulaç atmaya ve attığınız her kulaçta biraz daha yorgun düşersiniz. Düşünceleriniz büyür büyür ve bir girdap gibi sizi içine alıp sürüklemeye başlar. Bundan sonra iki yolunuz vardır; ya vazgeçersiniz düşünmekten ve olduğu gibi yaşamaya başlarsınız, ya da teslim olursunuz düşüncelerin karanlığına… Her iki durumun ahvalinde de bir kelebek gibi yanmayı kabul etmişsiniz demektir.


Kelebekler ah kelebekler, siz bilir misiniz kelebeklerin ışığa olan susuzluğunu ve ışığa kavuştuklarında nasıl yanıp kavrulduklarını(?) Gece kelebekleri ışığa hasrettir, ışığı gördüğünde divaneye döner. Gözü görmez ne geçmişi, ne geleceği ve atlar ışığın o sıcacık kollarına…


Işığa kavuştuğunda huzuru yudumlamıştır ama kendini de yokluğa gark eylemiştir. Kelebek huzurla gözlerini kapatır çünkü o kadar zaman sonra özlemle beklediği, susuzluğuyla kavrulduğu ışığa kavuşmuştur ve o anın lezzeti ölüm şerbetini içmeye değmiştir.


Bazı şeyler vardır; size tüm acıları bile göze aldıracak şeyler, bir ömrü harcasınız yine de yetmez dediğiniz şeyler ve öyle bir güzelliktir ki bir kelebek gibi yanmaya bile değer.



Hamiyet Akan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Theme:deluxetemplates.net