~~~~~~~~~~~~~~~

10 Haziran 2006

Bir Buse Tadında

 

Senden önce cümlelerimin öznesi yoktu
Çünkü SEN yoktun...
Sensizlikte hayallerimi serpiştirirdim sayfalara
Kelimelerim ağlardı sessiz, sensiz ve masumca...
Yokluğunda seni arardım,
Issız sokakların bomboş kaldırımlarında...
Bazen sokak lambası dahi acırdı halime,
Söndürürdü ışığını, ağlardı benimle gecenin karanlığında...
Buğulanan pencere camlarında adın yazardı,
Buğulu gözlerinse yüreğimi dağlardı.
Ve ne zaman gözlerim yağmur yüklü bulutlarla yarışsa,
Sen gelirdin aklıma...
Ne vakit aklıma gelsen,
Gözlerimden bir sağanak gibi boşalırdı yağmurlar
Ve sonra bir boran, bir tipi başlardı
Sensiz kalmış yüreğimin en ücra kuytularında...
Bazen bir deniz olurdun; fırtınalardan yorgun,
Masmavi engin bir deniz…
Ve ben gözlerinde sonsuza dek mahkûm bir forsa...
Yağmur yüklü bulutlarla gelirdin bana;
Yağmur olur, rüzgâr olur, bahar olurdun dünyama...
Her şeyden önemlisi ben olurdun,
Öyle bir ben ki; baştan aşağıya sadece SEN...
Seni nasıl sevdiğimi ıssız gecelere,
Boynu bükük hecelere,
Ağlayan sayfalara,
İsyankâr şarkılara sor.
Dertleştiğim yıldızlara,
Hayalini giydirdiğim dolunaya,
Odamın suskun duvarlarına,
Başı dumanlı dağlara sor.
Her şeyi boş ver,
Seni her an bir buse tadında
Sıcacık damla damla yazan kalemime sor.

Hamiyet Akan


Resim: Nazlı Ecevit

2 yorum:

  1. hımmm o zaman da şiirciymişsiin.
    :)

    YanıtlaSil
  2. Ben ortaokul yıllarımdan beri şiir yazıyorum ama gerçek anlamda şiir yürek işidir demem 2005'e rastlar ve o tarihten beridir de aşığım şiire :)

    YanıtlaSil

 
Theme:deluxetemplates.net