~~~~~~~~~~~~~~~

18 Eylül 2020

Sabıka Kaydı



Ne vakit sarhoş eden gülümsemene çarpsam ay akardı göklerden, 
Elektrik çarpması gibi felç olurdu organlarım. 
Birde ellerin değdimmi ellerime, 
Zaruri istikametim olurdu cennet-i âlâ. 
Ah şimdi gülümsemen olmayan bir dünyada yaşadığım şey erguvan sızısı. 
Kafiyesi yırtılıp dökülen yüreğimin durmak bilmiyor iç kanaması. 
Ha birde yokluğunda ben kırdım yüzümü aynalarda. 
Hayalini astım tüm duvarlara. 
Sahili olmayan bir şilebin hüznü, 
Mevsimi çalınmış kuşların kimsesizliği gibi 
Issız bir çığlıktır yaşadığım şimdi. 
Zaman adrese teslimat yapmayan bir kargocu gibi seni bıraktığı yerden habersiz. 
Günler sırtı kambur bir hamal, 
Yüklendiği yükün altında canı çıkan. 
Hayalini astığım duvarların dili olsa da konuşsa, 
Yeniden sen oluşumu her nefes alışımda. 
Ve sen bilmezsin ey Aşk, 
Dudaklarımın dudaklarına olan sabıka kaydıyla nasıl gün doldurduğumu şu dünyada! 

Hamiyet Akan

5 yorum:

  1. nasıl güzel yazmışsın be Hamiyet yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Hamiyet Kardeşim.
    Şiirini okuduktan sonra çok duygulandım ve hüzünlendim. Günlerimizi, yüklendiği yükün altında canı çıkan sırtı kambur bir hamala benzeten kaleminiz ve yüreğinizi kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Şiirinizde, zamanın biz insanlara hiç acımadığını ve bizi kâle almadığını gördüm ve ardından hüküm giymiş bir aşkın alevleri ile eriyen duygulara ustaca giydirilen sözcükler... Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. İnternet aboneliğim ile yaşadığım sıkıntılardan dolayı blogları ve paylaşımları fazla ziyaret edemiyorum, lütfen bağışlayın.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey, teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın, saygılarımla..

      Sil

 
Theme:deluxetemplates.net