~~~~~~~~~~~~~~~

28 Şubat 2015

Yüzleşme



Geceydi, her yer sessizliğin içindeydi.
Sen bir parkta bir salıncakta,
Bense hayatın tam ortasında sallanıyorduk.
Ve sen yüreğimin gizindeydin,
Bir dua gibi dilimde,
Bir mavi gibi parmaklarımın ucundaydın.
Sana anlamlar yüklüyordum,
Sabah gözümü açtığımda günaydınım,
Akşam kapattığımda iyi gecelerim oluyordun.
Korkuyordum sabah aydınlığımı yitirmekten,
Bir yıldız gibi gecenin siyahında kaybolmandan…
Benim dört yanım kayboluşlarla doluydu.
O kadar kayboluşlarda kaybolmuştum ki,
Şimdi var olmayı bile beceremiyordum.
Elime, yüzüme, gözlerime bulaşıyordun.
Sonra tutup bir de yüreğime bulaşıyordun.
Ayıramıyordum seni içimden.
Ve bir ad da veremiyordum ki.
Nefesim gibi içime çekiyordum,
Ama bir adın bile yoktu bende.
Erguvan çiçekleri gibi dallarım çiçeğe duruyordu,
Dünya beyazı giyiniyordu bir gelin gibi,
Sesinden en güzel besteler çalınıyordu kulaklarıma,
Sanki tüm papatyalar açıyordu avuçlarımda,
Ama gücüm yetmiyor, dilim varmıyordu.
Adına bir libas bulamıyordum,
Çırılçıplak öylece kalıyordu adın içimde.
Oysa her şeyi yüklüyordum adının her harfine, ama
Ama yetmiyordu işte.
Ah lal olan şu dilim, ah benim çaresiz başım!
Kaç heceyi, kaç geceyi daha bölüşecekti,
Daha ne kadar vatan belleyecekti, suskunluklar ülkesini?

Hamiyet Akan

27 yorum:

  1. "Ah lal olan şu dilim, ah benim çaresiz başım!
    Kaç heceyi, kaç geceyi daha bölüşecekti,
    Daha ne kadar vatan belleyecekti, suskunluklar ülkesini?"

    Anlam yüklü bir şiir. Yüreğinize sağlık.
    Dün Deep'in bloğundaki kitabınızın tanıtım yazısına uzunca bir yorum yazmıştım. Çıkmadı, bazen böyle olabiliyor. Üzüldüm, ama sizin blogda tekrar kutlamak istedim. Önce geçmiş olsun. Umarım atlattınız.

    Şiir sevenler, yazanlar, okuyanlar naif, güzel insanlar. İyi ki varsınız.
    Elinize, emeğinize sağlık.
    Sevgiyle- dostça...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Hanım, şiirim için dediklerinize, güzel dileklerinize canı gönülden teşekkür ederim.

      Rahatsızlığım şimdilik sabit ilerliyor yani hücrelerde anormallik görünmüyor ama yine de her 3 ayda bir kontrol altındayım.

      Sizin gibi şiir severleri görünce ben mutlu oluyorum. Tekrar teşekkürler Makbule Hanım, teşekkürler yüreği yüce insan.

      Sevgi ve muhabbetlerimle...

      Sil
  2. Adsız28/2/15

    naif bir yürekten dökülüyor kelimeler tadına ise doyum olmuyor gerçekten dedikleri gibi şiir yürekli bir insansınız hamiyet hanım yüreğiniz susmasın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim bu zarif sözlerinin için. Keşke adınızı da yazsaydınız, memnun olurdum.

      Sil
  3. Üç farklı zamanda uzunca yorumlar yazdım. Bir tanesi Deep'in bloğunda idi. Hiçbirinin gelmediğini görünce üzülüyorum. Neden ulaşmadı acaba?
    Selam-sevgiler. Bakalım bu gelecek mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Hanım, şehirdışına gidiyordum, yoldaydaydım bu yüzden geç onaylayabildim yorumunuzu kusura bakmayın.

      Sil
  4. Önemli olan duyguların aktarılmasıydı. Ben ulaşmadığına üzülmüştüm.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz o güzel duygularınızı aktarırsınızda, ben hiç yayınlamam mı? Yeter ki ulaşsın bana ama er ama geç mutlak suretle yorumları yayınlarım. Benden de sevgi ve saygıyla...

      Sil
  5. Adsız28/2/15

    Efenim pek merhabalar ben geldim..:):) çok hörmetler bırakarak ayrılıyorum..Görüşmek üzere:)

    YanıtlaSil
  6. Şekerim prensesim, hoş gelmişsin :) Görüşelim bakalım :))

    YanıtlaSil
  7. vay anasına yaaaa amma yazmışsın valla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha frenlenmiş hali bu :) Bazen bazı duyguları anlatmaya yetmiyor cümleler.

      Sil
  8. aşk gece çobanların söndürmeyi unuttuğu çoban ateşiydi içimizin ıssızlığında
    belkide bundandı her bir şeyin ondan doğması
    ayrılık ki oda aşka dahil be hamiş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel anlattın be Ateş, hay cümlelerinde sende sagolun emi:)

      Sil
  9. yüklediğimiz anlamlar bazen ağır sonuçlar doğuruyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı duygular için tüm ağır sonuçlara katlanabiliyor insan.

      Sil
  10. Sevgili Hamiyet Hanım, tekrar yazmak durumunda kaldım. Size yazılmış bazı yorumlar ve sizin verdiğiniz cevaplar benim mail listemde de çıkmış. Bilginiz olsun istedim."Sessiz prenses" ve ondan sonraki yorumlar var.
    Selam-sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Hanımcım, yorum takibine tıklamışsınızdır. Bu nedenle yorumlar mail adresinize geliyordur.

      Bu arada kitabınızı sipariş ettim, bir iki gün içinde elimde olur :)

      Benden de sevgiler

      Sil
  11. Ben derimki bazen adını koymamak lazım, yoksa bütün bir büyü bozulabiliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En güzeli ve en değerlisi böylesi çünkü içinde her şey var. Bir masal gibi içinde tüm büyüler var.

      Sil
    2. Hep gül sen :)

      Sil
  12. yazmak kusmak gibi; rahatlatır.. yazmak; kanamak.. yazmak; yaraya merhem, yaşarken, insanı çepeçevre kuşatan bir yitmişlik, yitirmişlik duygusuna sargı..
    “kelimeler kanatır yarayı” demiş şair.. hayat belirtisidir de lakin, kanayan yara; içinde nicedir yitirdiğin bir umudun ölmediğine dair..
    ..
    yazmak ve su döngüsü…
    uzun kuraklıkta nehirler kurur, son damla bile buhar olur, yükselir, bilinen yolculuğuna çıkar, dolaşır gökyüzünü, sonra, uzak ufukta yağmur habercisi grî bulutlar belirir önce, yaklaşır, yağar, yeniden can suyu olur yeryüzüne..

    bazen yaşamak, kaderin ara ara biçip kalbimize giydirdiği, kederden, hüzünden, üzgüden, özlemekten mâmûl dar elbise..

    araya giren uzun suskuların ardından yazmak da su döngüsü gibi… biriken kelimeleri daha fazla taşıyamaz kalp, bir bahar kıpırtısıyla sağanağa dönüşür..

    uzun aradan sonra, yazmak, su döngüsü gibi.. sanki ilk yazıyormuşçasına titreyerek yazdırır, yeniden yazmak… yeniden yazmak, suyun çatlamış toprağa düşüşü, çatlamış dudağa serin suyun dokunuşu, yanmış bir bağrın suya kanışı gibi..

    yeniden yazmak, yıllardır sıkı sıkıya kapalı ağır perdelerini ışığa aralamak, dışarıda bekleyen yeni bahara pencereni açmak, yaşamın ağırlığından dolayı unuttuğun baharları solumak gibi.. yeniden yazmak, içinde yitirdiğin sevdaya dair ne varsa, yeniden inanmayı dirilten bir şey..

    yeniden yazmak, bütün geç kalışların, geç kalmışlıkların elinden tutup bir çocuk gibi, bayram yerine götüren, içini bayram yerine çeviren sevinç.. yeniden yazmak, bir çocuğun, uzaklarda kalmış annesinin unuttuğu kokusunu uzun zaman sonra yeniden alması, kavuşup koklaması gibi..

    yazmak bitmesin!.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitmesin hele ki sizin gibi yazmaya susuz, yazmaya sevdalı birisinin yazmaları hiç bitmesin. Hayranlıkla okuyorum her yazdığınızı bilesiniz. Ve o yüreği bu kadar susuzluğa götüren şeyleri düşünüyorum. Bazen şer olan şeylerde gizlenmiş nice hayrolan şeyler vardır derler ya, bu ne kadar da doğru belki de acı olmasaydı şu an burada, bu satırları yazamıyor olacaktık.

      Sil
  13. yazmak, ekmek-su kadar ihtiyaç artık şu modern zamanlarda.. hayatın keşmekeşi, insanların sahtelikleri, aldatmaları, ihanet ve satılışlar karşısında yalnızlaşanların, etrafındaki onca olanca kalabalığına rağmen, kendini bibaşına hissedenlerin, kendi içinde yalnızların yaşama tutunma aracı..

    yazmak, nice acılardan geçip gelmişlerin belki de yapabildiği tek ve en iyi şey!. yazmak, nefes bacası, soluk almak.. yazmak; kimsenin gözünün kimseyi görmediği, bencilliğin kibrin zirveye çıktığı, kimsenin kimseyi umursamadığı zamanlarda soluk belirtisi, yürek kıpırtısı..
    yazmak büyük heyecan.. ve insanın, yaşamak adına en küçük bir heyecana bile ihtiyacı var..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soluk almak işte yazmanın bendeki etkisi bu. O kadar nefessiz kalıyoruz ki yazmaya başlayınca oksijenle doluyor ruhumuzun her köşesi.

      Sil
  14. insan soluk almayı unutmaz.. istemdışı yaptığı, fizyolojik bişey..
    tabii bir reflesk..

    yine de unutmayalım biz!. :)

    YanıtlaSil

 
Theme:deluxetemplates.net