~~~~~~~~~~~~~~~

29 Nisan 2008

Sonsuzluğumsun

Sen yağıyorsun bu gece bu şehrin sokaklarına, damla damla düşen her yağmurda bir parçam daha sana karışıyor. Hücrelerime yeni umut filizleri kök salıyor. Gökteki mehtabım bir başka parıldıyor bu gece ve gözlerin kadar ışıl ışıl denize yansıyan yakamozlar, balıklar pul pul olmuş oynaşıyorlar.


Dalga seslerinin sarmaladığı sahilde yağmurun ve dalganın sesi yankılanıyor. İyot kokusu her zamanki gibi sarıyor dört yanımı ve çektikçe ciğerlerime teninin tuzu geliyor dudaklarımın bir köşesine… Sonra gözlerin geliyor aklıma; ömrüme ab-ı hayat olan, Hira dağı kadar güven veren, ruhuma huzuru sunan gözlerin… Ya ellerin; dokundukça tüm hücrelerimi sarsan, saçlarımı okşayan, yudum yudum bana aşk şerbetini sunan ellerin…


İşte bunlar ve sayamadığım bir çok güzellik bir ömrü değil ey sevgili bin ömrü sana feda etmeme yetmez mi(?) Hangi acı yıkabilir, hangi acı koparabilir ki beni senden, seni benden… Eller böylesine kenetlendikçe, gözler böylesine aşk ile raks ettikçe ve sen ruhumda, hücrelerimde, her zerremde gezindiğin müddetçe bu rüya asla son bulmayacak.


Ve her nisan yağmuru yağdığında en güzel çiçeklerle sana koşacağım. Hayat, kurak topraklar gibi olsa da ben kırkikindi yağmurlarıyla coşup, bir kardelenin güzelliğiyle merhaba diyeceğim hayatına ve yaşanacak her şey sil baştan, yine yeniden sonsuza dek…


Hamiyet Akan

2 yorum:

  1. Adsız23/2/10

    Harika bir yazı olmuş.Yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ediyorum.
    Sizin de yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil

 
Theme:deluxetemplates.net