Bazen hayatla rus ruleti oynamak gerekir ama mutlaka siz kazanmalısınız. Biliyorum zor bir durumdur hayatla böylesine dişe diş bir kavgaya girişmek lakin o kavgayı yendiğiniz takdirde bilirsiniz ki siz o zaman sizsinizdir. Bir başarıya ulaşmanın en güzel ve kısa yolu yapmaktır. Laf yapan çok insan vardır ama yapan insan sayısı azdır.
Şu zamanda birçoğumuz yaşamayı bırakmış durumdayız, yani yaşayan ölüler çok etrafımızda, peki neden? Hayat şartları, çevre vs vs. diye saymaya başlayacağınıza eminim zira bende siz gibi etrafımdan, ailemden vs. birçok şeyden şikâyetçiydim lakin gördüm ki en büyük engel yine kendimim ve ne yaptım; kendi önümden kendimi aldım. Bunu ben çok geç öğrendim, birçok bedeli ödemek zorunda kaldım ve sonunda dibe bir bomba gibi çakıldım, her bir parçam bir tarafa dağıldı ama her bir zerremi toplamayı başarıp yoluma devam ettim. Hayatta bir şeyi başarmak istiyorsanız yapın arkadaşlar mutlaka yapın, ertelemeyin. Ama iyi ama kötü eğer ki bir şeyi yapmak istiyorsanız küçük bir cesaretle büyük işler başarmanız mümkündür ve unutmayın ki birçok insan küçük bir cesaret sahibi olmadıkları için bu hayat içinde kaybolup gitmektedirler.
Her insanın ömründe milat diye tabir ettiği çok önemli bir günü vardır benimde bir milat tarihim var ve bu önemli günden itibaren hayatıma bambaşka yön vermeye başladım Nedir bu, ilk önce hayata gülebilmek ve hayatla oynamak ve şükürler olsun ki Mevlam bana bu fırsatı verdi ve şimdi durdurulamayan bir güç halini aldım nasıl başardım ilk önce aynaya baktığım insana bir gülümseme borçlu olduğumu düşündüm ve bu gülümsemenin dünyaya açılan bir pencere olduğunu fark ederek ona gülümsemeyi geri verdim. Gülümseyin arkadaşlar çünkü gülümsemek size bir şey kaybettirmez kazandırır. Her gülümsediğinizde etrafınızda güller, laleler, sümbüller ve birçok çiçeğin sizinle beraber hayata merhaba dediğini göreceksiniz. Siz mutluysanız etrafınızda mutludur.
Sevin, koşulsuz çıkarsız sevin insanları ama severken asla kendinizden ödün vermeyin, kendinizi kullandırtmayın bu hayatınıza mal olacağını bilseniz bile asla kullandırtmayın.
İdealleriniz, hayalleriniz olsun; bir koşucu ne yapar? Hedefe kilitlidir öyle değil mi(?) Sizin hedefiniz mutluluk olsun ve siz o mutluluğu damla damla bedeninize zerk edene dek koşun, savaşın, çarpışın ve gerekirse hayatın bizlerle oynadığı oyunlar gibi sizde onunla oyun oynayın ama ulaşın o hedefe…
Kendinize güvenin; bir şeyi başarmanın yarısından çoğu kendine güvenden geçer, güveni olmayan insan okyanus ortasında küreksiz bir yere varmaya çalışan kişiye benzer. Rüzgar eser, yağmur yağar, bahar gelir geçer ama hala o ordadır ve gün geçtikçe etrafında onu koruyan sandal çürümeye başlar sonrası malum dibe son hızla çökmektir.
Etrafınızı çalışkan başarılı ve hayata bağlı insanlarla örün; eğer çevreniz devamlı negatif bireylerle doluysa zamanla sizde negatif düşünen, hareket eden biri olur çıkarsınız. Etrafınızdaki insanlar pozitifse sizde zamanla o yönde ilerleyeceksiniz ve kendi bedeninizi dönüştürüp tekrar inşa edeceksiniz.
Sabah uyandığınızda, akşam yatağa girmeden önce aynaya bakın ve şükredin; gördüğünüz kişiden mutlu olun çünkü siz yaratılmışların en güzelisiniz bunu ben demiyorum yüce Yaradan diyor.
İnsanlarla konuşmaktan çekinmeyin; korkmayın kimse size neden bu kadar konuşuyorsun diye azarlamaz insanlar bir tek kişiyle konuşabilmek için yıllarını veriyor. Konuşmak en güzel terapidir, bunun değerini bilin ve her gördüğünüz insanla konuşun muhabbet edin, selam verin, akşam evinize giderken bir yaşlı teyzeyi karşıya geçirin, elindeki torbaları taşıyın… İşte bunlar arkadaşlar, mutluluğun kapılarını aralıyor çünkü insan etrafını mutlu etmekten son derece mutlu olur sadece bunu görüp çıkarmak gerekir. İçinizdeki gücü görün, sevin kendinizi, sevin etrafınızı ve boş bir istiridye kabuğu değil içiniz inci dolu olsun…
Sevgi ve muhabbetlerimle…
Hamiyet Akan
Şu zamanda birçoğumuz yaşamayı bırakmış durumdayız, yani yaşayan ölüler çok etrafımızda, peki neden? Hayat şartları, çevre vs vs. diye saymaya başlayacağınıza eminim zira bende siz gibi etrafımdan, ailemden vs. birçok şeyden şikâyetçiydim lakin gördüm ki en büyük engel yine kendimim ve ne yaptım; kendi önümden kendimi aldım. Bunu ben çok geç öğrendim, birçok bedeli ödemek zorunda kaldım ve sonunda dibe bir bomba gibi çakıldım, her bir parçam bir tarafa dağıldı ama her bir zerremi toplamayı başarıp yoluma devam ettim. Hayatta bir şeyi başarmak istiyorsanız yapın arkadaşlar mutlaka yapın, ertelemeyin. Ama iyi ama kötü eğer ki bir şeyi yapmak istiyorsanız küçük bir cesaretle büyük işler başarmanız mümkündür ve unutmayın ki birçok insan küçük bir cesaret sahibi olmadıkları için bu hayat içinde kaybolup gitmektedirler.
Her insanın ömründe milat diye tabir ettiği çok önemli bir günü vardır benimde bir milat tarihim var ve bu önemli günden itibaren hayatıma bambaşka yön vermeye başladım Nedir bu, ilk önce hayata gülebilmek ve hayatla oynamak ve şükürler olsun ki Mevlam bana bu fırsatı verdi ve şimdi durdurulamayan bir güç halini aldım nasıl başardım ilk önce aynaya baktığım insana bir gülümseme borçlu olduğumu düşündüm ve bu gülümsemenin dünyaya açılan bir pencere olduğunu fark ederek ona gülümsemeyi geri verdim. Gülümseyin arkadaşlar çünkü gülümsemek size bir şey kaybettirmez kazandırır. Her gülümsediğinizde etrafınızda güller, laleler, sümbüller ve birçok çiçeğin sizinle beraber hayata merhaba dediğini göreceksiniz. Siz mutluysanız etrafınızda mutludur.
Sevin, koşulsuz çıkarsız sevin insanları ama severken asla kendinizden ödün vermeyin, kendinizi kullandırtmayın bu hayatınıza mal olacağını bilseniz bile asla kullandırtmayın.
İdealleriniz, hayalleriniz olsun; bir koşucu ne yapar? Hedefe kilitlidir öyle değil mi(?) Sizin hedefiniz mutluluk olsun ve siz o mutluluğu damla damla bedeninize zerk edene dek koşun, savaşın, çarpışın ve gerekirse hayatın bizlerle oynadığı oyunlar gibi sizde onunla oyun oynayın ama ulaşın o hedefe…
Kendinize güvenin; bir şeyi başarmanın yarısından çoğu kendine güvenden geçer, güveni olmayan insan okyanus ortasında küreksiz bir yere varmaya çalışan kişiye benzer. Rüzgar eser, yağmur yağar, bahar gelir geçer ama hala o ordadır ve gün geçtikçe etrafında onu koruyan sandal çürümeye başlar sonrası malum dibe son hızla çökmektir.
Etrafınızı çalışkan başarılı ve hayata bağlı insanlarla örün; eğer çevreniz devamlı negatif bireylerle doluysa zamanla sizde negatif düşünen, hareket eden biri olur çıkarsınız. Etrafınızdaki insanlar pozitifse sizde zamanla o yönde ilerleyeceksiniz ve kendi bedeninizi dönüştürüp tekrar inşa edeceksiniz.
Sabah uyandığınızda, akşam yatağa girmeden önce aynaya bakın ve şükredin; gördüğünüz kişiden mutlu olun çünkü siz yaratılmışların en güzelisiniz bunu ben demiyorum yüce Yaradan diyor.
İnsanlarla konuşmaktan çekinmeyin; korkmayın kimse size neden bu kadar konuşuyorsun diye azarlamaz insanlar bir tek kişiyle konuşabilmek için yıllarını veriyor. Konuşmak en güzel terapidir, bunun değerini bilin ve her gördüğünüz insanla konuşun muhabbet edin, selam verin, akşam evinize giderken bir yaşlı teyzeyi karşıya geçirin, elindeki torbaları taşıyın… İşte bunlar arkadaşlar, mutluluğun kapılarını aralıyor çünkü insan etrafını mutlu etmekten son derece mutlu olur sadece bunu görüp çıkarmak gerekir. İçinizdeki gücü görün, sevin kendinizi, sevin etrafınızı ve boş bir istiridye kabuğu değil içiniz inci dolu olsun…
Sevgi ve muhabbetlerimle…
Hamiyet Akan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder